Cadıların Keşfi -Deborah Harkness #Pegasus

Satın Almak için ''tık''

Cadıların Keşfi ülkemizde Pegasus etiketiyle geçen ay çıktı. Uzun zamandır kitabı büyük bir merakla bekliyordum ve beklediğime değdi. Cadıların Keşfi’ne bayıldım, muhteşemdi. :’) Devamı hemen çıksın istiyorum. :’( Gerek yazarın cümleleri, gerekse kitabın kurgusu hiç sıkmıyor. Uzun süredir okuduğum en iyi kitaplardandı.

-Diana Bishop-

Konuya değinmek gerekirse dünyada 4 ırk var. Cadılar, vampirler, insanlar ve iblisler. Geçmişte bu ırkların sayısı birbirine eşit olsalarda zamanla insan ırkı hariç diğer ırkların sayısı azalmıştır. İnsanlar nüfusun %90’ını diğer ırklar ise %10’u kadar kısmını kapsamaktadır. İnsanların çoğunluğu hatta neredeyse tamamı diğer ırkların varlığından habersizdir.

Kitapta ana karakter Diana Oxfordun Bodleian Kütüphanesi’nde araştırmacı. Ayrıca bir cadı -*-*- ama güçlerini pek tercih etmiyor. Kütüphanede araştırmalarına devam ederken simya ile ilgili bir el yazmasına rastlıyor. Bu yazmayı bulduktan sonra Diana’nın hayatı değişiyor.

 Bu yazma: Ashmole 782

Bu elyazması yıllar yıllar önce bir cadı tarafından yazılmış ve uzun zamandır kayıp. Vampir ve cadı ırkları bu elyazmasının peşinde çünkü içinde kendi ırkları hakkında çok önemli bilgiler olduğunu düşünüyorlar.

‘’Pazartesi günü bir vampirle tanışmıştım. 

Salı günü bir cadı zihnime girmeye çalışmıştı. 

Çarşamba da iblislerin günüydü anlaşılan.

Diana’nın bu yazmayı bulması ile kütüphane yaratıkların –iblis, vampir- akınına uğruyor. Tabi Diana önce bunun farkında değil, daha sonra anlıyor. Elyazması sayesinde Matthew Clairmont ile tanışıyor –bu ikiliyi çok sevdim! :3- .

-Matthew Clairmont-

Matthew vampir ırkından ve muhteşem bir geçmişi var-1500 yıllık bir geçmişine neler sığdırmış siz düşünün artık- . Bilim alanında bir çok çalışma yapmış ve bu alanda ün yapmış bir isim. Diana ile olan diyalogları ve ikilinin birbirlerine karşı olan tavırları çok güzeldi. Birbirlerine olan yaklaşımları, duyguları doğal ve olgundu. Favori ilk 3 çiftim arasına girdiler. <3

‘’Arzu bana koş derken korku beni dizginler.

Cadıların Keşfi’nde sevdiğim bir diğer şey ise yan karakterlerin hikayeye bariz bir şekilde dahil olmalarıydı. Yaptıkları bazı şeyler gidişatı etkiledi. Her karakter birbirinden güzel ve bulunduğu konuma uygundu. Başlarda olayları pek anlayamasak da ilerledikçe baya bir şey öğreniyoruz –vampirlerin özellikleri, Ashmole 728’in sırları- ama bu kadar çok şey öğrenmemize rağmen hiç sıkmadı. Kısacası genel olarak kitabı çok sevdim, öldüm, bittim. *-*

"Vampirler," diye mırıldandım,

 demode adetlerine başımı sallayarak.

Ruhlar Üçlemesinin ikinci kitabı Shadow of Night -Gecenin Gölgesi- Amerika’da 2012'de satışa çıktı. Son kitap The Book of Life -Hayat Kitabı- 15 Temmuz’da Amerika’da satışa çıkacak. Umarım Pegasus devam kitapları ülkemizde kısa bir sürede çıkarır. O sondan sonra devam kitabın neler olacak çok merak ediyorum. *-*