Kitap Adı: Fablehaven
Seri: Fablehaven -1
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çevirmen: Yelda Rasenfos
Sayfa Sayısı: 352
Çıkış Tarihi: 2012
ESRARENGİZ BİR DÜNYANIN KAPILARINI
ARALAMAYA HAZIR MISINIZ?
Yüzyıllardır, tüm gizemli yaratıklar
yaşamlarını sürdürebilmek için Fablehaven adı verilen gizli bir yerde
bulunmaktadırlar.
Burası bugün büyülü dünyanın gerçek
sihir kalelerinden biridir. İlginç, değil mi? Kesinlikle! Aynı zamanda heyecan
verici, değil mi? Bahse girerim, öyle. Peki, güvenli mi acaba? Aslında, tam
tersi…
************************
Belki çoğu kişi bu kitabın adını bile duymamıştır ülkemizde
ki ben de o kişilerden birisiydim ancak kitap yurtdışında bayağı popüler. Hatta
kapağını ilk gördüğümde bu bir oyundu bunun ne ara kitabı çıktı bile demiştim.
:/
Fablehaven değişik türlerde –peri, devanası, iblis vs.- iyi
ya da kötü ayrımı yapmadan yaratıkları kabul eden ve onların yaşamını
sürdürmelerini sağlayan bir alan. Ayrıca Fablehaven sürekli bir bekçi
tarafından göz altında tutuluyor.
Ana karakterler Kendra ile Seth anne ve babalarının gemi ile
çıkacakları İskandinav seyahati yüzünden istemeyerek de olsa büyükbaba ve büyükannesi
ile kalmaya giderler ve her şey bu kısımdan sonra başlar. Evin değişik
yerlerinde ya da herhangi bir oyuncak evin içine gizlenmiş leziz küçük
çikolataları yiyen çocuklar evin bahçesindeki kelebeklerin aslında peri
olduğunu ve birçok şeyin daha aslında farklı yaratıklar olduğunu anlarlar.
Kendra ve Seth ile ilgili bir şeyler söylemek gerekirse;
Kendra büyük olanları ve daha aklı başında, ayrıca çok karakterli bir kişiliğe
sahip, Seth ise beni kitap boyunca çıldırtan, potansiyel dayak atmalık komşu
çocuğunun kitap karakteri olmuş hali, kitap boyunca yapma denilen her haltı
meraktan yaptı ve başına gelmeyen kalmadı. Geri zekalı çocuk. xS
HUGO |
Hani middle-grade bir kitapmış bize hitap etmez falan demeyin bir Percy
Jackson bir Harry Potter’dan aldığınız zevki emin olun bundan da alacaksınız.
Brandon abinin betimlemeleri de çok iyiydi bence, neyi betimlemişse aklımda çok iyi bir şekilde
canlandırabildim –bunda çevirmenin de emeği olsa gerek çünkü kitap gayet akıcı
bir dil ile devam ediyordu-.