Seçim serisi Sonsuza Dek ile sonlanmış olabilir ama hala
seri hakkında okuyabilecek bir şeylerimiz var. :3 Serinin ara kitapları ‘’The
Prince’’ ‘’Prens’’ olarak ve ‘’The Guard’’ dilimize çevrildi ve Saray
Hikayeleri adı altında bir kitapta toplandı. Bu iki ara kitap haricinde yazarla
röportaj, America, Maxon ve Aspen’in ailesi hakkında bilgiler ve birkaç şey
daha yer alıyor.
Prens
Maxon’ın bakış açısından America ile karşılaştığı ilk an,
Seçim’e hazırlıkları ve ilk aşkını görüyoruz. Şahsen ilk aşkın olduğu sahne
dışında diğer kısımları pek sevmedim . O kısım da zaten 20 sayfa falan sürdü.
‘’Soğuk bir tavırla, “Benim için
üzülme,” dedi. “Kendin için üzül. Sırf mecbur olduğun için kendine bir eş
bulacaksın ama aşkı şimdiden tanıdın ve gitmesine izin verdin.’’
Bu olaylar yaşanırken Maxon’ın ne hissettiğini ve diğer
kızlarla neler yaşayıp onlar hakkında düşüncelerini öğreniyoruz. Ben pek tat
alamadım, Prens’de daha çok ilk aşkı ile neler yaşadığını falan bekliyordum.
Yapılan aşk itirafından sonra Maxon bana o
kadar duygusuz
geldi ki nasıl Seçim kızlarına öyle davranabildi anlamadım.
Okurken bazı yerler hariç sıkıldım. Büyük ihtimalle okuduğum
sahneleri bir daha okuduğumdan dolayıdır.
Muhafız
Aspen’in bakış açısını görüyoruz. 2. Kitapta geçen Marlee
ile ilgili olan sahneden başlıyor. America’nın yaptıkları karşısında bazı
muhafızların görüşlerini görüyoruz. Asilerin yaptığı saldırıları Aspen’in
yaşadığı bir durumu okuduk ki bu benim hoşuma gitti.
‘’Rüya gördüğüme dair belli
belirsiz bir his içindeydim. America, odada dolaşıyordu, bir tahta bağlanmıştı
ve Maxon’ın tek eli omuzundaydı, onu itaat etmeye zorluyordu.’’
Prens’e göre daha güzel olduğunu düşünüyorum ama Aspen’i
sevmediğim için pek bir etkisi olmadı. :(
Ben bu kitabı çok beğenmiştim. Özellikle Aspen'in bakış açısıyla anlatılan hikayeyi. Hani gizliden bir şey yapıyor ya... İşte Aspen ya. = )
YanıtlaSilYa zaten Aspen'in bölümleri güzeldi de onu sevmediğim için pek zevk almadım. :D
Sil