Kitap: Cennet Ateşi Şehri
Seri: Ölümcül OyuncaklarYazarı: Cassandra ClareYayınevi: ArtemisSayfa Sayısı: 800
Dünyayı sarsan kült seri "Ölümcül Oyuncaklar"ın
merakla beklenen bu baş döndürücü finalinde, Clary ve arkadaşları şimdiye dek
karşılarına çıkan en acımasız düşmanla savaşacak: Clary'nin ağabeyi.
Sebastian Morgenstern çoktan harekete geçti. Cehennem Kupası'nın gücüyle Gölge Avcıları'nı karanlık avcılara dönüştürüyor. Aileleri ve âşıkları birbirinden ayıran bu karanlık yaratıklarla Sebastian'ın ordusu gitgide genişliyor. Köşeye sıkışan Gölge Avcıları, Idris'e çekilse de Alicante'nin meşhur iblis kuleleri bile onları Sebastian'ın gazabından uzak tutacak güçte değil. Üstelik Ne filimler, Idris'te kapana kısılmışken dünyayı iblislerden kim koruyacak? Ne filimler'in hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir ihanet açığa çıkarken Clary, Jace, Isabelle, Simon ve Alec'in kaçmaktan başka çaresi yok. Daha önce hiçbir Gölge Avcısı'nın ayak basmadığı ve giden hiçbir canlının geri dönemediği iblis topraklarının derinliklerine yolculuk etmek zorunda kalsalar da... Dünyanın kaderi üzerine girişilen bu korkunç savaşta aşk feda edilecek ama ölüm yine de payına düşeni almadan gitmeyecek!
Kitaba dair yorumuma geçmeden önce bahsetmek istediğim
birkaç husus var. Çeviri ve kitaptaki yazım hataları okurken çok canımı sıktı.
Harflerin karışmasından tutun, İngilizce kelimeler bile vardı. Ayrıca serinin
diğer kitaplarındaki ’ Sessiz Kardeşler’
Sessiz Biraderler, ‘Stele’ ise Mızrakçık olmuş. Demek ki yeni çevirmen
serinin daha önceki kitaplarını okumamış hadi bunu geçtim editör kitabı hiç mi
kontrol etmedi. Umarım bir daha ki kitaplarında bu hataları yapmazlar.
Artık yoruma geçebiliriz. :P Cennet Ateşi Şehri Cassandra
Clare’in Mart 2015’de çıkacak yeni serisi The Dark Artifices’ın ana karakteri
Emma Carstairs’in başından geçen bir olayla başlıyor. Los Angeles Enstitüsü'nde
yaşayan 12 yaşındaki Emma Gölge Avcısı antremanları yaparken Enstitü saldırıya
uğrar. Tahmin edebileceğiniz üzere saldırının baş kahramanı Sebastian
Morgenstern.
Eğer cennete ulaşamıyorsam
cehennemi çağırırım.
Los Angeles Enstitüsü'ndeki yetişkinleri Karanlık tarafa
geçirirken –bu işi zorla yapıyor :P- çocukların öldürülmesini emrediyor. Fakat
Emma ve Jules, Clave’e kaçmayı başarıyor. Clave’e bildiklerini anlatmalarına
rağmen bu durumu pek önemsemiyorlar.
Bunca olaydan sonra Gölge Avcıları'nın dünyası kaosu
yaşamakta ve Sebastian’ı en yakından tanıyan Jace ve Clary’e bile kulak
asmamaktadırlar.
Sebastian gittikçe
güçlenmekte ve yarattığı yeni kupa ile ordusuna yeni isimler katmaktadır.
Ordusuna katılan kişiler daha çok saldırdığı Enstitülerdeki Gölge Avcılarından
oluşuyor. Peki bu Gölge Avcıları isteğiyle mi Sebastian’a katılıyor derseniz hayır,
Sebastian kupa ile zorla dönüştürüyor.
Bizi ateşte tavlarsan daha da güçleniriz.
Acı çektiğimiz
zaman hayatta kalırız.
Clave kendinden bu kadar eminken, Sebastian başkente bile
rahatça girebiliyor. Sebastian’ın daha fazla Gölge Avcısının ölmemesi için bir
isteği vardı: Jace ve Clary’i bana verin ya da ölün. Ayrıca ölecek tek kişi
Gölge Avcıları değil aralarında tanıdık isimler olan Sebastian’ın esirleri.
İşlerin bu şekilde yürümeyeceğinin farkına varan Jace-Clary-Alec-Isabelle-Simon Sebastian’ın peşine düşerler.
Bu kısımdan sonra yaşananlar asıl eğlenceli ve heyecan
verici yerlerdi. Simon hakkında birkaç şey
söylemek istiyorum. Serinin başından beri Simon’a büyük bir haksızlık
yapıldığını düşünüyorum. Cennet Ateşi Şehri’nde yaşadıkları çok sinir
bozucuydu!
Cennet Ateşi Şehri ve Mekanik Prenses’i karşı karşıya
getirdiğimiz zaman, kesinlikle Mekanik Prenses çok daha iyiydi. Cehennem
Makineleri’nden birkaç karakteri gördük ve Will’i ne kadar çok aradığımı
farkettim. Son kitap çıkmadan önce
söylenen onca sözden sonra ana karakterlerden birinin öleceğini düşünmüştük ama
beklemeyin öyle şeyler. Hepsi Cassandra’nın oyunları. :P
Kitabı beğendim mi? Evet, beğendim. Yaşanan olaylar hoşuma
gitti ama ilk 400 sayfa biraz ağır gibiydi. 400. sayfadan sonra kitap gerçekten
çok güzel bir hal aldı. Kitabın sonu için ise duygularım çok karışık. Seri
bittiği için kesinlikle üzülüyorum ama tek üzüntüm bu değil, kitapta yaşanan
bazı olaylar içinde hem kızgın hem üzgünüm.
O çeviri hataları beni sinir ediyor. Hadi çok kitap var dersin okumazsın bari serinin hayranı olan birine sor bakalım o kelimeler diğer kitaplarda neymiş diye -__-
YanıtlaSilAynen -_- Duyarsızlığın bu kadarı!
SilMerhaba Cennet Ateşi şehri tam olarak kaç sayfa her yerde 800 sayfa diyor ama aldığım kitap 763 sayfa,bu yüzden bendeki baskıda sorun olma korkusu yaşıyorum da ???
YanıtlaSilYok bende de öyle ama dikkat ettiysen ilk kısımlar yani giriş kısmında sayfa numaraları yok. Onlarla beraber 800. :D
SilDaha kitaba başladım elime geçince son sayfasına bakmıştım ondan :) Çok teşekkürler içim rahatladı :)
SilNe demek :D
SilAçıkçası ben de ceviriden çok rahatsız oldum.Sessiz Kardeşlerin, Sessiz Biraderler olması çok sinirimi bozdu.Ama genel olarak çok güzel bir kitaptı :D
YanıtlaSilÇeviri hataları resmen beni kitaptan bezdirdi. Hadi tamam Sessiz Kardeşlere Sessiz Biraderler dersin-aslında demezsin ama neyse- ama Clave ne ya -harbiden ne- kitaptan bezdim. Başlarda bir saat Clave ne diye düşündüm gerçi hala düşünüyorum yanlış anlamış olabilirim, kafamda deli sorular...
YanıtlaSilClave onların meclisi ama çok adil kararlar vermeyen dar görüşlü bir meclis çok katı kuralları var
SilClave kim ki şu an okuyorum ama o baskasi galiba inşallah öyledir çünkü eğer o clary ise kitabın suyu çıkmış demektir
YanıtlaSilClave kim ki şu an okuyorum ama o baskasi galiba inşallah öyledir çünkü eğer o clary ise kitabın suyu çıkmış demektir
YanıtlaSilkardeşler ve biraderler kısmına çok takılmışsınız ama şunu söylemek istiyorum. biz kıza da erkeğe de kardeş diyoruz ama onlarsa brother ve sister diye ayırıyorlar. biraderler diye çevrilmeseydi hatalı olurdu. çünkü demir kız kardeşlere de kız kelimesi getirilmezdi o yuzden biraderler diye bi ceviri var siz Türkiye'ye göre düşünüyorsunuz.ama kitap yurt dışında yazılmış.
YanıtlaSil