Özgün Adı: The Drowning Girl
Seri: -
Yazar: Caitlín R. Kiernan
Yayınevi: Optimum Kitap
Tür: Dark fantasy, hayaletler
Çevirmen: Özde Çakmak
Liste Fiyatı: 19 tl
Sayfa Sayısı: 344
Goodreads Puanı: 3.80/5
Satın almak için: Kitap Sihirbazı
"India Morgan Phelps -arkadaşları ona kısaca Imp der- bir şizofreniktir. Artık kendi aklına güvenemez çünkü hatıralarının ona bir şekilde ihanet ettiğine ve onu kendi kimliğini sorgulamaya ittiğine ikna olmuştur.
Imp, gerçeklik algısıyla mücadele ederek kötü niyetli bir sirenle, ona yabani bir kız görünümünde gelen, yardıma muhtaç bir kurtla ya da çok ama çok daha tuhaf bir şeyle karşılaşmasına dair doğruları su yüzüne çıkarmalıdır.
"Zekice, güzel ve bir yapboz kadar mükemmel şekilde işlenmiş bir kitap olan Boğulan Kız beni soluksuz bıraktı."
-Holly Black
"Bu bir başyapıt. Uzunca bir süre bu türün en iyilerinden biri olarak okunmalıdır." -Elizabeth Bear
"Harika yazılmış, şaşırtıcı şekilde orijinal bir roman." -Elizabeth Hand
"Boğulan Kız'la Caitlìn R. Kiernan prensip ve artistik ciddiyete sahip kurgular yazma yetisine haiz, gotiğin ve fantastiğin en iyi ve en usta yazarlarının halen şekillenmekte olan yeni birliğine bir adım atmıştır." -Peter Straub"
+Kısaca konudan bahsetmek gerekirse Imp, şizofreniktir ve aklına güvenememektedir. Biz de o hatırlamaya çalışırken daktiloya yazdığı kelimeleri okuyoruz.
-Kitap başta ilginç geliyor, ortalarda biraz yavaş gidiyor, sonu ise harika! Ancak psikolojik kitaplar okumayı sevmiyorsanız temkinli yaklaşmanızı öneririm. Ben kitabı severek okudum, saçma gelicek ama okurken kendimi çok huzurlu hissettim. :O Eğer kitabın konusu ilginizi çekiyorsa alın okuyun. :D
+Evet, Imp şizofrenik olduğu için neyin olduğunu neyin olmadığını anlayamıyorsunuz bazen. Neyse, fazla uzatmadan bizim görevimize geçelim. Yazarla söyleşiye yani.
Not: Yazarın cevabı biraz geç kaldığı için bu saate kaldı =)
1) Yazarlığa nasıl ve ne zaman başladınız?
İlk
romanım, Silk, 1998’de yayımlandı. Ancak o zamandan bu yana birçok kısa hikaye
yayımladım ve DC Comics için The Dreaming’i yazmaya başladım. “Ne zaman” ve
“nasıl”, bunları kısa bir röportaj cevabına sıkıştırmak biraz zor. Aslına
bakarsanız, muhtemelen imkansız. Bu on bin kelimelik bir yazı olurdu. Ancak
1992’de başladı ve
yıllar süren azim ve çalışma içerdi, üstelik şanslıydım. Bir takım çok iyi yazarlar, Neil Gaiman ve Clive Barker gibi, ne yaptığımı gördü, beğendi ve bana destek verdiler.
yıllar süren azim ve çalışma içerdi, üstelik şanslıydım. Bir takım çok iyi yazarlar, Neil Gaiman ve Clive Barker gibi, ne yaptığımı gördü, beğendi ve bana destek verdiler.
2) Sizi kitabı yazmaya iten neydi? Neyden ilham
aldınız?
Boğulan Kız'ı yazarken pek çok şeyden ilham aldım, muhtemelen listelemek için çok uzun.Kitabı yazmaya başlamadan önce yaklaşık iki yıl kadar bir taslak oluşturmayı denedim.Dürüst olmam gerekirse ilham kaynağım üzerinde çok fazla düşünmedim. Her şey çok organik.Bir baraja giderim, bir resim, bir ölüm maskesi görürüm, bir peri masalı duyarım, denizde yüzerim, Connecticut yolu boyunca araba kullanırım ve sonuç olarak tüm bunlar birleşince bir hikaye ortaya çıkar.Sonunda, yıllar sonra, tüm bunlar ve onlarcası bir hikayede birleşti.The Red Tree'de de olduğu gibi bu romanın büyük kısmı otobiyogrofi.Yani Imp'in yazdığı hayalet hikayesindeki pek çok şey benim hayatımdan, benim geçmişimden.
Boğulan Kız'ı yazarken pek çok şeyden ilham aldım, muhtemelen listelemek için çok uzun.Kitabı yazmaya başlamadan önce yaklaşık iki yıl kadar bir taslak oluşturmayı denedim.Dürüst olmam gerekirse ilham kaynağım üzerinde çok fazla düşünmedim. Her şey çok organik.Bir baraja giderim, bir resim, bir ölüm maskesi görürüm, bir peri masalı duyarım, denizde yüzerim, Connecticut yolu boyunca araba kullanırım ve sonuç olarak tüm bunlar birleşince bir hikaye ortaya çıkar.Sonunda, yıllar sonra, tüm bunlar ve onlarcası bir hikayede birleşti.The Red Tree'de de olduğu gibi bu romanın büyük kısmı otobiyogrofi.Yani Imp'in yazdığı hayalet hikayesindeki pek çok şey benim hayatımdan, benim geçmişimden.
3) Bayağı araştırma yapmışsınız gibi
görünüyor. Kitabı yazarken zorlandığınız zamanlar oldu mu?
Bir sürü araştırma yaptım, ve
evet, tüm bu olay bir mücadeleydi. Benim için romanlar yazılması aşırı zor
şeylerdir. Buysa, hayal edilebilecek her şekilde zordu; ancak sonunda en zor
kısım şizofreniyi kesin ve doğru olarak anlatmaktı. Dışarıdan içeri bakarak değil de, içeriden
dışarıya bakarak yazmanın bir yolunu keşfetmem gerekiyordu. Boğulan Kız’ı bir
gözlemci olarak yazamazdım, ve bu da en zor kısmıydı: Kendimi açılmaya,
dürüstçe konuşmaya zorlamak ve Imp’in sesinin anlatım düzeninin önüne geçmesine
izin vermek. 'Bu okuyucuların takip edebileceği bir iyi bir hikaye olacak mı?'
şeklinde düşünmeyi bırakmak zorundaydım. Bunun yerine ‘India Morgan Phelps
hikayesini böyle mi anlatırdı?’ diye düşünmek zorundaydım.
4. Kitap her ne kadar hayalet ve fantastik kategorilerine girse de oldukça derin ve edebi bir kitap. Vermek istediğiniz bir mesaj ya da fikir var mıydı? Çünkü bizi düşünmeye iten bazı bölümler okuyoruz.
Her okuyucunun kitabı okumasını ve kendileri için ne anlama geldiğini bulmalarını tercih ederim. Çalışmamı açıklamayı sevmiyorum. Ama galiba, zihinsel bir rahatsızlığın dürüstçe bir keşfinin ötesinde, kurgumda her zaman yaptığım şeyi yaptım. İnsan beynindeki; peri masallarının ve hayalet hikayelerinin geldiği o yerin derinlerine indim: O karanlık, nemli, ilkel yere; ormanın içindeki Kırmızı Başlıklı Kız, denizin içinde bir deniz kızı.
5. Kitabınızın Türkiye'de basıldığını da bizim aracılığımızla öğrenmiş oldunuz. Biz kitabınızı kendi dilimizde okuduğumuza mutluyuz ve gerçekten sevdik. Buradan Türk okurlarınıza ne söylemek istersiniz?
Kitabımı okuduğunuz için teşekkür etmek istiyorum ve umarım bir gün ülkenizi ziyaret etme fırsatı bulurum.
1. When and how did you start your writing career?
My first novel, Silk, was published in 1998. But, by then, I’d had several short story published and had begun writing The Dreaming for DC Comics. “When” and “how,” that’s difficult to squeeze into a short interview answer. In fact, probably impossible. That would be a ten thousand word essay. But it began in 1992, and it involved years of perseverance and hard work, and I was lucky. A number of very fine authors, such as Neil Gaiman and Clive Barker, saw what I was doing, liked it, and gave me a boost.
2. What made you write this book? What was your inspiration?
The Drowning Girl was inspired by a lot of things, probably too many to list. I spent about two years trying to figure out how to write the book before it finally started coming together. I honestly don’t think a lot about inspiration. It’s all very organic. I visit a dam, I see a painting, a death mask, I hear a fairy tale, I swim in the sea, I drive along a Connecticut country road, and all these things accumulate and, eventually, they came together as a story. Eventually, after years, all these things and dozens more coalesced into a story. A lot of this novel is, as I’ve said, autobiographical, as was also the case with The Red Tree. So, my own life, my own past, in many ways that’s the ghost story that Imp is writing.
3. It seems like you made a lot of research. Did you have any struggles while writing the book?
I did do a lot of research, and yes, the whole thing was a struggle. Novels are, for me, fantastically difficult things to write. This one was difficult in every imaginable way, but, in the end, the hardest part was accurately, truthfully communicating schizophrenia. I had to discover a way to write about it from the inside out, rather than from the outside in. I couldn’t have written The Drowning Girl merely as an observer, and that was the hardest part, finding the courage to force myself to open up and talk honestly. And to allow Imp’s voice to take precedence over conventions of narration. I had to stop thinking, Will this be a good story that readers will be able to follow? I had to think, instead, Is this how India Morgan Phelps would tell her story?
4. Although the book is categorized under ghost and fantastic books, it is also a deep and literary book. Is there any message or idea that you wanted to convey via this book? As we have found some parts to be quite thought-provoking.
Well, I’d prefer that each reader go into the book and discover whatever meanings it may hold for themselves. I dislike explaining my work. But I suppose I’d say that, beyond an honest exploration of mental illness, I was doing something I’m almost always doing in my fiction, crawling deep inside that place in the human psyche where fairy tales and ghost stories come from. That dark, wet, primeval place, Little Red Riding Hood in the forest, a mermaid in the sea.
5. You found out through us that your book is published in Turkey. We are happy to have read your book in our own language and we really liked it. Would you like to say anything to your Turkish readers?
I would say thank you for reading me, and I hope someday to be able to visit your country.
=)
İlk blog turumuzdan sevgiler,
katıldım :)
YanıtlaSilela.senin@hotmail.com
tugcenighter@gmail.com :))
YanıtlaSil